“Filistin İçin Tarihi Miting: Özel, Erdoğan’a ‘Sumud Filosu’nu Koru’ Dedi”

CHP’den Filistin’e Destek Mitingi Eyüpsultan’da Gerçekleşti

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), “Özgür Filistin, Tam Bağımsız Türkiye” sloganıyla İstanbul Eyüpsultan’da büyük bir Filistin mitingi düzenledi. On binlerce vatandaş, Türk ve Filistin bayraklarıyla alana akın etti. Mitinge CHP yanı sıra DEVA, Saadet ve Demokrat Parti gibi partilerin genel başkanları da katıldı.

Miting, CHP’nin “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” kampanyası kapsamında, cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından her hafta Çarşamba günü İstanbul’da, hafta sonları da farklı illerde düzenlenen eylemler serisinin parçası olarak yapıldı.

Özgür Özel’den Erdoğan’a Sert “Sumud Filosu” Çağrısı

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, mitingde yaptığı konuşmada güçlü mesajlar verdi. Özellikle “Sumud Filosu” üzerinden hükümete sert eleştiriler yöneltti:

Sumud Filosu’na çağrı: “Sumud filosu Girit açıklarında saldırıya uğradı. Buradan Erdoğan’a sesleniyorum: O filoya sahip çıkın, koruyun ne olursa olsun!”
Vicdan vurgusu: Özel, “Sumud insanlığın vicdanıdır, hepimizin vicdanıdır” ifadesiyle, filonun insani-symbolik önemini öne çıkardı.
Trump ve Netanyahu mesajı: Özel, Trump’a “Netanyahu savaş kahramanı değil suçludur” demesi çağrısı yaptı ve Erdoğan’ın diplomatik duruşuna tepki gösterdi.

Mitingden Diğer Öne Çıkan Mesajlar

Dayanışma mesajı: Özel, diğer siyasi partilere selam gönderdi, ortak duruş çağrısı yaptı.
Ticaret ve dış politika eleştirisi: 2024 yılında İsrail ile Türkiye arasında ticaretin arttığını, ekonomik bağımlılığın Filistin davasına zarar verdiğini savundu.
Uluslararası çağrı: Filistin davasının yalnız diplomatik destekle kalmayıp somut yaptırımlarla desteklenmesi gerektiğini dile getirdi.

“Sumud Filosu” Mesajının Önemi

Özel’in “Sumud Filosu” vurgusu yalnızca sembolik değildir; bu çağrı, Türkiye’nin hem diplomatik hem deniz hattı düzeyinde faal rol alması gerektiğini ima ediyor. Filonun korunması talebi, özellikle Akdeniz’deki deniz ulaşımı, lojistik ve aktivizm hattında Türkiye’nin pozisyonunu yeniden tanımlama ihtiyacını gündeme taşıyor.